AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ IŞIĞINDA İNSAN HAKLARI
- Türkiye Cumhuriyeti hukuk dışı bir darbe girişimine maruz kalmıştır.
- Demokrasilerin;tarzı ve kökeni ne olursa olsun bu şekilde silahlı kalkışmalara maruz kalması kabul edilemez.
- Yanı sıra,KHK ve OHAL uygulamaları ile insanlar hakkında iş ilişkilerini sona erdiren hukuki işlemler tesis edilmiştir.
- Gerek CHP Mağdur Aile Masasına müracaat eden,gerekse sonrasında mağdur aile masası yetkilisi olarak tarafımızla temasa geçen kişiler yapılan bu iş ilişkilerinin sona erdirilmesi uygulaması sebebiyle AİHM’e müracaatta bulunmamızı talep ederek tarafımıza başvurmuşlar ve başvurmaya devam etmektedirler.
- Bu anlamda AİHM müracaatını ve iç hukuk yollarını özetleyerek hukuki durumu belirginleştirmek mecburiyeti doğmuştur.Faydalı olması dileklerimizle…
ANAYASAL DÜZEYDE KORUNAN TEMEL HAKLAR
- Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. (ANAYASA MADDE 12/1)
Uluslararası düzeyde insan haklarının korunma yolları:
1-Tazminata hükmetme
2-Mevzuat değişikliğine zorunluluğu
15 Temmuz Sonrası KHKları-Yaşanılan Süreç ve Uluslararası Hukuk
- Özellikle ihraçların beraberinde çok fazla toplumsal sorun getirdiği açıktır.
- Yapılması gereken herkes için en adil çözümü ararken aynı zamanda hızlı bir yol bulup sorunları asgari düzeye indirmektir.
- Bunun için öngörülen en makul yöntem: PİLOT DAVA YÖNTEMİDİR.
PİLOT DAVA NEDİR?
AİHM’İN HIZINI ARTIRMAK İÇİN UYGULANAN BU YÖNTEM AYNI SORUNDAN(ULUSAL MEVZUAT HÜKMÜ,ULUSAL MAHKEMELERDE YERLEŞİK MAHKEME İÇTİHADI…VB) KAYNAKLANAN VE BİRBİRİNİN BENZERİ OLAN ÇOK SAYIDAKİ DAVANIN ÖNCELİKLİ OLARAK ELE ALINMASIDIR.
- İlgili devletin sözleşmeyi ihlal edip etmediğini belirler.
- İhlalin kökenindeki işleyiş hatasını teşhis eder.
- Teşhis ettiği hatanın nasıl giderileceğine dair ilgili devlete açıkça yön gösterir.
- Benzer davalarla baş etmeye elverişli ulusal bir çare yaratır.
- Mahkeme nezdinde görülmeyi bekleyen benzeri tüm davaların çözümünü sağlar.
2004 yılından beri kullanılan pilot dava usulünün uygulanabilmesi için gerekli unsurlar:
1-Esaslı bir başvuru formu
2-Çok sayıda başvuru
- Devlet hangi yolla olursa olsun,gerek anayasa gerekse uluslararası sözleşmelerde öngörülen haklara riayet etme yükümlülüğü altındadır ve devlet insan haklarına riayet etme yükümlülüğünden yetkilerini özel bir organ yada kişiye devretmek suretiyle kurtulamaz(1993/ingiltere Costello-Roberts kararı)
AVRUPA İNSAN HAKLARINA BAŞVURU İÇİN:
- İç hukuk yollarının tüketilmesi konusu
- 6 aylık süreye uygunluk
- Başvuranın kimliğinin belirli olması
- Aynı konuda başka uluslararası yere başvurulmamış olması
- Başvurunun sağlam dayanaklar içermesi
- Hakkın kötüye kullanılmamış olması
İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi Konusu:
- İç hukuk yollarının tüketilmesi kural olmakla beraber uluslararası hukukun genel prensiplerine göre iç hukuk yolları tüketilmeden de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava açılması mümkündür.Tüketilmesi gereken iç hukukun etkin,ulaşılabilir olması ve makul bir başarı şansı sunması gerekir.
İç Hukuk Yollarının Tüketilmesinin İstisnaları:
- İç hukuk yollarının etkisizliği
- Engelleyici bir yasanın olması
- Yerleşmiş bir yargı içtihadının olması
- Sözleşmeye aykırı yerleşik bir idari uygulamanın bulunması
- Davanın sürüncemede kalması
ADİL YARGILANMA HAKKI
Adil yargılanma ilkesi yanlızca ulusal anayasa hukuku ve muhakeme hukukunun önemli bir parçası değil aynı zamanda Avrupa ortak anayasal düzenin temel bir değeri olarak kabul edilmektedir.Ve AİHM tarihinde hem Türkiye’nin hem diğer devletlerin en çok ihlal ettikleri hak olarak karşımıza çıkar.
Anayasa’da Adil Yargılanma Hakkı
- Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
- Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.(ANAYASA MADDE 36)
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Göre Adil Yargılanma Hakkı(madde 6)
- Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar alenî olarak verilir. Ancak, demokratik bir toplum içinde ahlak, kamu düzeni veya ulusal güvenlik yararına, küçüklerin çıkarları veya
davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veyahut, aleniyetin adil yargılamaya zarar verebileceği kimi özel durumlarda ve mahkemece bunun kaçınılmaz olarak değerlendirildiği ölçüde, duruşma salonu tüm dava süresince veya kısmen basına ve dinleyicilere kapatılabilir. - Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır.
- Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir: a) Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek; b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak; c) Kendisini bizzat savunmak veya seçeceği bir müdafinin yardımından yararlanmak; eğer avukat tutmak için gerekli maddî olanaklardan yoksun ise ve adaletin yerine gelmesi için gerekli görüldüğünde, resen atanacak bir avukatın yardımından ücretsiz olarak yararlanabilmek; d) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin sağlanmasını istemek; e) Mahkemede kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından ücretsiz olarak yararlanmak.
AİHM VE ADİL YARGILANMA HAKKI
Devletin iç hukukun sunduğu olanakların her halde etkin olduğunu kanıtlaması gerekir.Yanlız burada AİHM’in görevi yargının yaptığı maddi ve hukuki hataları kaldırmak değildir.Yani AİHM mahkemenin yanıldığı gerekçesiyle mahkeme kararlarını bozabilecek bir temyiz organı değildir.AİHM,AİHS ile güvence altına alınan hakkın ihlal edilip edilmediğini araştırır.
Adil Yargılanma Hakkının İçerdiği Haklar
- Kanuni,bağımsız,tarafsız mahkemede dava açma hakkı
- Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı
- Makul sürede yargılanma hakkı
- Aleni surette yargılanma hakkı
Adil Yargılanma Hakkı İçindeki Bazı Güvenceler:
- Yasallık ilkesi
- Masumiyet Karinesi
- Ceza Sorumluluğunun Kişiselliği
- Genel Müsadere Yasağı
- İdarenin kişi özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açacak yaptırım uygulayamaması
MÜLKİYET HAKKI
- Mülkiyet Hakkı gerek AİHS Ek 1 no.lu protokol ile gerekse Anayasamızda güvence altına alınmıştır.
- Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.
AİHS-EK 1.PROTOKOL m.1
- Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.
ANAYASA M.35
- Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
AİHM VE MÜLKİYET
- İnsan Hakları Mahkemesi bir çok kararında mülk kavramını çok geniş yorumlamıştır.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mülk sayılan hususlar şunlardır:
- Menkul ve gayrimenkullar
- Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi sonucu uygulanan faiz
- Hisseler,patentler,tahkim kararları
- Bir faaliyetin yürütülmesine ilişkin ekonomik çıkarlar
- Bir mesleği icra etme hakkı
- Hukuki bir hak iddiası
MÜLKiYET HAKKININ AiHM KARARLARI iLE KORUNMASI:
- AIHM ,mülkiyet hakki konusundaki bir uyuşmazlığı değerlendirirken aşağıdaki ölçütleri araştırmaktadır :
1. Uyuşmazlığın konusu, Ek Protokol’ un 1. maddesindeki “mülkiyet hakki” tanımına girmekte midir?
2. Sınırlanan menfaat mevcut mudur?
-Mülkiyet hakkı ortadan kaldırıldı mı?
-Mülkiyet hakkından yararlanma sınırlandırıldı mı?
-İki durum da söz konusu değilse mülkiyet hakkından yararlanmaya başka bir şekilde müdahale edildi mi?
3. Müdahalenin yasal ve hukuksal temelleri var midir?
4. Müdahale genel çikarlara ve kamu yararina yönelik midir ?
5. Müdahale orantili midir ?
MÜLKİYET HAKKINA MÜDAHALE SONUCU TAZMİNAT
- Mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerde ilgili devlet kişilerin mahrum bırakılan haklarının karşılığını ödemek kişilerin mahrum bırakılan haklarının karşılığını ödemek zorundadır. Her zaman ödenecek miktar müdahalede bulunulan mülkün bedeli olması gerekmemekte olup bazen de mülkün rayiç değerine eşit olabilmektedir.
- Devlet tarafından el koyulan ve daha sonra üçüncü tazminat ödemesi ayrıca devlet tarafından el koyulan ve daha sonra üçüncü bir tarafa devredilen mülkün orijinal sahibine geri verilmesi ile de ilişkilidir.
BU GÜVENCELER VAR OLSA DA GÜNÜMÜZDE YAŞANAN SORUNLARDAN BİR KAÇI:
- Masumiyet karinesine rağmen kişiler için ‘suçlu’ , ‘zanlı’,’terör örgütü üyesi’ gibi ifadelerin kullanılması ‘lekelenmeme hakkı’na da aykırıdır.Bir kere topluma bu şekilde yansıtılan kimseler,daha sonra masumiyetleri mahkemece tespit edilse dahi bu yargıdan kurtulamamakta ve temel haklarının ihlal edilmesi neticesini yaşamaktadırlar.
- Ayrıca kanunsuz suç ve ceza olamaz. İşlendiği zamanın kanunu tarafından açıkça suç sayılmayan bir fiili cezalandırma ve kanun tarafından açıkça tespit edilmeyen bir ceza ile cezalandırma yapılamaz.Fiil işlenmeden, davranış gerçekleşmeden önce ceza yargısında suç olarak öngörülmüş olması ve bu suçun cezasının önceden tespit edilmiş olması gerekir.
ÖZEL VE AİLE HAYATIN VE AİLE HAYATININ KORUNMASI(MADDE 8)
- Özel hayat
- Aile hayatı
- Konut Dokunulmazlığı
- Haberleşmenin Gizliliği
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Göre Özel ve Aile Yaşamının Korunması(md 8)
- Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
- Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.
Anayasada Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması
- Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.(20/1)
- Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.(Ek fıkra:12/9/2010)
BU GÜVENCELERE RAĞMEN YAŞANAN SORUNLAR:
- 12 Eylül 2010 Referandumuyla kabul edilen değişiklikler çerçevesinde herkes kendisiyle ilgili kişisel verilerin kullanılmamasını isteme hakkına sahiptir.Ancak internet ortamında yayınlanan kanun hükmünde kararnameler ile kişilerin ad-soyad,doğum tarihi,baba adı gibi bilgilerinin rızası olmaksızın yayınlanması hak ihlaline neden olmuş,kişilerin sosyal çevrelerinde büyük sorunlar yaşamalarına yol açmıştır.
Bu Koşullarda Neden AİHM ?
- Özellikle ihraçlar konusunda hangi hukuki yolun ‘doğru’ olduğu konusu netleştirilemediğinden diğer yolların etkisizliğinin gösterilerek AİHM’in etkin olduğu kanaatini taşıdığımızı belirtmek isteriz.
1-ANAYASA MAHKEMESİ:
- Anayasa’nın 148.maddesine göre ‘’…. olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.’’
- Ayrıca 150.maddede Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkının sadece belirli kişilere verildiği söylenir.
- İptal davası açabilecek sayılı kişilerden olan Cumhuriyet Halk Partisi KHK iptali için başvuruda bulunmuştur.
- Ancak bütün bu başvurular YETKİSİZLİK cevabı ile sonuçlanmıştır.
2-DANIŞTAY
- Danıştay KHKlarda özellikle olağanüstü dönem KHKlarında iptal yetkisini haiz değildir.
- Danıştay 4.4.2016 tarihli bir kararında, kısaca, “kanun niteliği taşıyan bir KHK hükmünün iptali için açılmış dava konusunda, idari davaya konu olabilecek bir idari işlem bulunmadığını belirterek, talebin incelenmesinin imkansız olduğuna” karar vermiş ve davayı reddetmiştir (5. Daire, 2014/1845E – 2016/1931K).
- Kararı incelemeyip idare mahkemesine gönderen Danıştay’ın etkisiz olduğu bu kararla ortaya çıkmıştır.
3-İDARE MAHKEMESİ
- Bu konuda ilk çıkan karar olan Trabzon İdare Mahkemesi kararı şu şekildedir:
- Trabzon İdare Mahkemesi, davacının 672 sayılı kararname kapsamında idari işlem olmaksızın ihraç edilmiş olduğunu ve ortada yargısal denetime tabi bir idari işlem bulunmadığından, keza KHK’ların denetiminin de idari yargıda imkanı olmadığı gerekçesiyle açılan davanın incelenmeksizin reddine karar verdi.
GümüşKapı Hukuk Bürosu – Hazırlayan: Cansu KUNT