(0212) 275 63 56

PROFESYONEL HUKUK HİZMETLERİ

KAMUOYU AÇIKLAMASI

KAMUOYU AÇIKLAMASI

AÇIKLAMALARIMIZDIR

Öncelikle belirtmek isteriz ki bu zamana kadar sessizliğimizi koruyup yalnızca ‘iş’imize odaklandığımız gibi bundan sonra da ‘sessiz kalarak’ bu yöndeki davranışlarımıza pekala devam edebilirdik ancak bu açıklamaları yapmamız bir zaruretin sonucudur.

Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yapılan darbe girişimi HUKUKA VE EVRENSEL DEMOKRASİ İLKELERİNE AYKIRIDIR. Buna karşı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin  ‘haklı’ olarak verdiği korunma refleksinin varlığı sebebiyle ,belki olabilecek mağduriyetler dolayısıyla hukukçu kimliğimizi de göz önünde tutarak yapılacak şeylerin olduğuna inandık…

Burada da hataya düşmemek için, mağdur olduğunu beyan edip tarafımıza AİHM müracaatı yapan kişilerin tümünden, el yazısı ile bir beyan/özgeçmiş/mağduriyet hikayesi almaya gayret ettik.

İlk günden itibaren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin gerekliliğine inandık ve öncesinde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tecrübelerimizi de göz önünde bulundurarak bu yönde çalışmalar yapmanın hukuken  gerekli olduğu kanısına vardık.

Rehberimiz ‘kanun’du,’hak’tı,’adalet’ti.

Bu nedenle bu çalışmalarımızı kanuna aykırı davranmadan haktan ayrılmadan adalet için  uğraşlar vererek yürüttük.

Öncelikle  Avukatlık Kanunu uyarınca reklam yasağımızın olduğu herkesçe bilinen -bilinmesi gereken- bir gerçektir. Yaptığımız kutsal mesleğe aykırı davranmamızın sorumluluğunu önce kendimize vermemiz gerektiğinin bilincindeydik.Bu nedenle daha önce de belirttiğimiz üzere kanundan ayrılmadık,hukuka aykırı hiçbir fiilde bulunmadık.

Gerek ofisimize gelerek bizimle temas kuran gerekse yalnızca telefon ve e-mail vasıtasıyla bize güvenen değerli başvurucularımızın bizlere olan inancını boşa çıkarmamak adına aylardır saat, hafta içi, mesai gibi kavramları unutarak herşeyin ‘eksiksiz’ olması için olağanüstü bir çabayla emek verdik. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden gelen olumlu yöndeki mektup bir an olsun yorgunluğumuzu aldıysa da daha yapacak işlerimizin olduğunun bilincindeydik.

Fakat gelinen noktada görüyoruz ki ; olumlu olarak değerlendirilmesi gereken bu mektup özellikle ‘hukukçu’ olan  kişilerce  gerçekler çok da iyi bilinmesine rağmen  kamuoyu yanlış bilgilendirilmiştir.

Bu döneme kadar sessiz kalsak dahi yapılan bu davranışlar öncelikle emeklerimize , ardından bu süreçte umudunu kaybetmeyen değerli başvurucularımıza çok büyük bir saygısızlıktır.Böylesine yanlışlıkları kabulümüz mümkün değildir.Başvurucularımızdan ricamız aylardır olduğu gibi bizlere güvenlerinin devam etmesidir.

Çünkü bizler ilk günden itibaren başvurucularımıza AİHM’den herhangi bir cevap geldiği takdirde her bilgiyi onlarla paylaşacağımızı belirtmiştik. AİHM’den gelen mektubu da gelişmelerden haberdar olmak isteyen başvurucularımızla çeşitli uyarılar yaparak paylaşmaya başladık ; Onlardan bu gelişmeleri sosyal medyada paylaşmamalarını rica ettik. Bir şekliyle yayılan bu paylaşımlar sonucu dosyalarımızda eksiklik olduğu yönünde kötüniyetli yorumların yapılması sessizliğimizi bir defaya mahsus bozma sebebimizdir.

Tekrar belirtmek isteriz ki :

– Öncelikle tarafımıza AİHM tarafından gönderilen mektup , sürecin başından günümüze kadar yaptığımız başvurucuların başvurularına dair ayrıntılı bilgilerin AİHM’in istediği bir formatta toplu olarak sunulmasını talepten ibarettir.

-Dosyalarda eksiklik olduğuna yahut reddedildiğine dair hiçbir içerik yoktur.Yine ekte paylaşılmış olan ve tarafımıza gönderilen bu mektubun böyle bir anlam içermediği her okuyanın anlayabileceği şekilde açıktır , aksini yorumlamak yanlızca kötüniyettir.

-Kaldı ki AİHM’in bizden başvurucuların bilgilerini toplu halde isteme nedeni başvuruların toplu halde ve ivedilikle görüşmeleri için olduğu yine mektubun metninden kolayca anlaşılabilmektedir.

Avukatların yaptığı açıklamalara gelince reklam yasağına aykırılıklar da dahil olmak üzere yapılan fiiller bakımından lüzumlu müracaat haklarımız saklıdır.

Ayrıca ve açıkça; Avukat olmayan ve kim olduğunu bilmediğimiz/bilemeyeceğimiz kişilerin lehte yapılan açıklamaları için de yine yasal müracaat haklarımızın olduğunu yinelemek isteriz.Biz kimseye bu şekilde açıklama yapma hakkı /yetkisi vermedik.

Bu açıklamamızdan sonra sosyal medyayı yada herhangi bir mecrayı böylesine zor bir hukuki  problem için (hem Türkiye Cumhuriyeti Devletimize hem AİHM’e hem  de başvurucularımıza dair olumsuzluk oluşmaması adına) bir daha kullanmayacağız ve ilk günkü prensiplerimize uygun davranacağız.

Ayrıca son olarak belirtmek isteriz ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu müracaatları inceledikten sonra kabul /red/kısmi red kararı verebilir. Yapılması gereken çıkacak her türlü kararı saygı ile karşılamaktır. Bunu herhangi bir savaş/dövüş olarak nitelendirmenin kimseye faydası olmayacaktır. Bizler başvurucularımızın talepleri ve hukuk mantığımızın yönlendirmesi sonucu başvurularımızı gerçekleştirdik .Bundan sonraki son adımımız gelecek cevapları /Sayın AİHM in vereceği kararı beklemektir.

Emeğimize,gayretimize ve iyi niyetimize yapılan ve kaynağı tarafımız olmayan olumsuz/olumlu hiçbir ifadenin dikkate alınmamasını rica eder , hukuktan ayrılmamanızı dileriz.

GÜMÜŞKAPI HUKUK BÜROSU

Cansu KUNT- Mustafa DEMİR

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.